TÜRK DEVRİMİNİN 100. YILI
"Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu
milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet
vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi,
vicdani ve mevcudiyetidir."
-Mustafa Kemal Atatürk
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'nda yenilgisinin
ardından , Mondros ateşkes anlaşmasına rağmen ülkenin işgal edilmeye başlanması
üzerine Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. 22 Haziran 1919
Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini oluşturan ilk kuruluş belgesi olan Amasya
Genelgesi' nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas kongrelerinde
alınan kararlar, ''ulusun egemenliğini yine ulusun sağlayacağı''nı ortaya koydu
ve 22 Nisan 1920'de yapılan çağrı ile İttihat ve Terakki ruhuyla 1920 23 Nisan
günü toplanan 1. Meclis "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir"
ilkesi ile TBMM üstünde güç yok diyerek ; Sevr'e boyun eğen içbirlikçi İstanbul
Hükümeti 'ni yok saymış ve 29 Ekim 1923' te ilan edilecek olan Cumhuriyet'in
temellerini atmıştır.
TBMM'nin açılışı, egemenliği padişahtan alıp halka vermenin
onurunu kutlamak amacını taşırken aynı zamanda, Türkiye Cumhuriyeti'nin
kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından Çocuk Bayramı
olarak Dünya çocuklarına armağan edilmiştir. Çocuk Bayramı savaş sırasında
yetim ve öksüz kalan yoksul çocukların bir bahar şenliği ortamında sevindirmek
amacını taşımaktadır.
Millî mücadelenin en ön saflarında yer alan çocuk
kahramanların zafere giden yolda rolü çok büyüktür.Bombacı Ahmet, Sait Yalçın,
Kısakürekzade Şahap, Etlioğlu Ahmet Duran ,Bombacı Ahmet,Şekerci Ökkeş
gibi yüzlercesi, binlercesi..
Çocuk olmalarına rağmen canları pahasına milli mücadele yer
aldı.
23 Nisan Ulusal egemenlik pahasına şehit olan çocukların
bayramıdır.
Mustafa Kemal Paşa'nın söylemiyle ;
"23 Nisan, Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni
bir dönüm noktasıdır. Bütün bir düşmanlık dünyasına karşı ayağa kalkan Türkiye
halkının, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni meydana getirmek hususunda gösterdiği
harikayı ifade eder.”
23 Nisan 1920 , Türk Milleti'nin Ulusal Egemenlik adına
verdiği şanlı mücadelenin ilk meyvesi olmanın yanı sıra tarih sayfalarında yer
alan devrimlerin en muzafferidir.
Türk Gençliği olarak Birinci vazifemizin Türk istiklâlini,
Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmenin ve bu temelin en
kıymetli hazinemiz olduğunun bilincindeyiz.
Ve bu bilinçle tüm Dünya milletlerinin savaş içinde olduğu
Korona virüse karşı Türk milleti olarak temkinli ve istikrarlı bir şekilde
mücadele içindeyiz.
Korona'yla olan mücadelemizde Türk Devriminin 100. Yılını
maalesef meydanlarda değil istiklal marşımızla balkonlarda şahlandırdık.
İçinde bulunduğumuz zaman birlik beraberlik ve dayanışmayı
gerektiriyor tıpkı Millî mücadelede olduğu gibi. Korona'yla olan mücadelemizde
bize yol gösterici olan Türk Devrimi 'nin 100. Yılı kutlu olsun!
İREM ÇİÇEK
İİBF
Yorumlar
Yorum Gönder